Boku Dake ga İnai Machi (Spoilersiz/Spoilerli)

bu animede kimi shiplediğinizin zerre önemi kalmayacak
siz zaten çok da şey etmeyin

İzlediğim siteden aldığım açıklamayı da şuraya iliştireyim;

Hayatın zorluklarıyla cebelleşen manga yazarı Satoru Fujinuma, kendisini ifade edememe korkusuyla yüzleşmektedir. Ancak, ölüm ve faciaları engellemeye zorlayan doğaüstü bir yeteneği vardır. Bu olaylar gerçekleşmeden önce, zamanda geri gider ve bu süreç sürekli tekrar eder; ta ki söz konusu olan kaza önlenene kadar.

Bir gün, kendisini katil durumuna düşüren bir kazaya karışır. Kurbanı kurtarma çabasıyla kendisini geçmişe yollar. Fakat, sınıf arkadaşı Kayo Hinazuki'nin kaybolmasından bir ay önceki zamana, ilkokul öğrencisi olduğu yıllara gelmiştir. Bunun üstüne, Satoru kendisine yeni bir görev edinir: Kayo'yu kurtarmak ve kayboluşundaki gizemi çözmek.

僕だけがいない街 - BOKU DAKE GA İNAİ MACHİ

Evet evet diğer isimleriyle ERASED (Silinmiş) veya The Town Where Only I'm Missing

Yani ''Sadece benim olmadığım kasaba'' 

Henüz izlemediniz mi? Şu tepkimi SPOİLER yazısını görene kadar okuyabilir, ardından da ertelemeyi bırakıp izleyebilirsiniz. 

Neden ertelemişim ki zaten?

Aklımda yazı yazmak hiç olmamasına rağmen animeyi yeni bitirdiğimden verdiği hisler o kadar taze ki kendimi burada buldum. İzlediğim en iyi en güzel animelerden biri. Öyle değişik şekilde final yaptı ki tahmin etmesi imkansızdı. Katilin kim olduğunu tahmin etmiş olanlar olsa da, ben yorumları okuma gafletinde bulunup kim olduğunu az çok öğrendikten sonra bile izlerken o kişi olduğuna inanamadım. Gizemi, duygusallığı, mesajı öyle güzel ki. Kendimi çoğu zaman duygusal olmayan biri olarak nitelendirsem de, gözlerimi doldurdu. Çok güzeldi ya, niye bitti ki? Katilin kim olduğunu öğrenmekten daha çok beni şaşırtan şey finali beğenmeyen insanların varlığını duymamdı. O ince ve iyi düşünülmüş final nasıl beğenilmez ya? Hayret ettirici. İyi ki öyle yazanları umursamayıp izlemişim. Tam olarak tatmin olmuş, hatta taşmış halde bu animeyi de bitirdim. Güzel bir şeyi bitirdikten sonra gelen o ''Ya şimdi bundan iyisi de yoktur ya'' hüznünü de yaşamıyor değilim. Ama öyle güzeldi ki sonrasını düşünmek yerine şimdiki anın tadını çıkarmalıyım.  (Müzikleri de epey hoştu, dinlerim artık)

SPOİLER

**
Kayo'nun Watashi Dake ga İnai Machi denemesini okuduğu kısımlarda hep ''O zaman neden animenin başlığında da Boku yerine Watashi kullanamamışlar diye düşünüyordum. (İkisi de Ben demek) Animenin son bölümünde, Satoru yine o çocukluk sesiyle konuşunca anladım. Başlarda hep Kayo için kullanıldığını düşünürdüm o başlığın. Satoru bütün o komada geçirdiği yıllarda arkadaşlarının nasılda şimdiki bulundukları yere geldiğini anlatınca ve bundan ''Boku Dake ga İnai Machi'' olarak bahsedince ikinci kez ''aaahaaaaa'' dedim. Bütün o başlık Satoru'yu anlatıyormuş ya. Onun olmadığı kasabada, onun geçiremediği zamanlarda arkadaşlarının nasıl da... 

Sanırım artık düşündükçe bıraktığı hisleri arttırdığımdan yazamamaya başladım. Bare ilk ''aaahaa'' dediğim zamanı da söyleyeyim. Hiromi Sugita'nın bir erkek olduğunu henüz öğrenmediğim zamanlarda onu hep çoğunluğu erkek olan arkadaş grubunun içindeki tek kız olarak görüp, kendinden bahsederken Boku kullandığı için de herhalde öyle alıştı dört erkeğin içinde diye düşünüyordum. (Boku kızların pek başvurmadığı Ben deme şekli) Sonra erkek olduğu ortaya çıkınca işte bildiğiniz tepkiyi verdim.

Bu yapım üzerinde emeği geçen herkese teşekkür etmem gerek. İzlediğim şey beni çok başka diyarlara götürüp çok güzel duygular tattırdı. Kalbimde bir yeri oldu. Zaman geçer, unuturum da (mümkün mü acaba) tekrar izlerim umuyorum.

Ayrıca tüm o koma olayına hala bir üzüldüğünüz oluyorsa üzülmeyin. Bundan önceki yaşamlarında bu kadar mutlu olduğunu sanmıyorum. O sürekli geçmişe onun olmadığı kasaba uğruna gitti bile derim.

Ah Airi, sen ne güzel insansın.